31 Ağustos 2015 Pazartesi

İç Döküş (2)

Çok boşladım buraları. Niye öyle oldu bilemiyorum. Galiba artan iş yükümden dolayı.

Ama kafamı boşaltmak için de buraya gelemeyeceksem, buraya vakit ayıramayacaksam nasıl uzaklaştıracağım zihnimi işten güçten.

Burası bana iyi geliyor. Burası beni rahatlatıyor. Ben burada mutluyum. Parmaklarım klavyede akarcasına geziniyor harflerde. Yazdığım her kelimede zihnim boşalıyor, yerine yeni şeyler doluyor.

Ve işte yine buradayım. Daha sık uğramak istediğim yerdeyim. Her gün beni mutlu edecek, hoşuma giden şeyleri başkalarıyla da paylaşmak istediğim yerdeyim.

En yakın zamanda yine tekrardan buluşmak üzere.


Mutlu günler

12 Ağustos 2015 Çarşamba

Arm Cuff

Ee yaz geldi, bitiyor bile hatta. Haftalardır beklettiğim yazıyı yazmamın zamanı geldi de geçiyor.

Yaz denilen şey ne de güzel bir şey. Şu İstanbul'daki yazdan bahsetmiyorum elbette. Deniz kenarında kumsalda geçirilen yazdan bahsediyorum. Sıcacık kum sıcaklığı ayağıma değmeden yaz gelmiyor ki benim için.


Yaz geldi mi bomboş kollarımı süslemek isterim. Bütün kış kazakların, hırkaların altından çıkmak isteyen kollarım özgürlüklerine kavuşmak istiyor. Ben de onları bolca bilekliğe boğarım.


Her yaz bir şey moda oluyor ya, bu yaz da en çok dikkatimi çeken şey şu "arm cuff"lar oldu. Çok zarif ve çok şık olanları var. Bikini giydiğinizde takabilirsiniz ya da bir yaz akşamı partisinde. Hatta sıcak İstanbul günlerinde de takılabilir, neden olmasın.




Bir çılgınlık yapıp yaz düğününüzde de takabilirsiniz. Zarif gelinliğinize yakışacak bir model bulabilirsiniz bence.


Güneşlenirken "arm cuff"ınızı çıkarmayı unutmayın ama.

Mutlu günler