31 Aralık 2013 Salı

Yılbaşı Oje Önerileri

Her şeyi son dakikaya bıraktığım gibi manikürümü de son güne bıraktım. Hatta bu postu da son güne bıraktım. Aslında bir sürü paylaşım yapasım vardı yılbaşından önce ama kısmet olamadı napalım. Seneye inşallah.

Bu sene sıradan bir oje sürmek yerine nail art yapmak istedim. Aslında hiç de elimden gelmez bu tür şeyler. Bir french bile süremiyorum mesela. Gidip yaptırmıyordum da. Düz renk sürüyorum, onunla yetiniyorum. Ama bir değişiklik olsun bu sene dedim.

Hangisini yapacağıma daha karar veremedim. Ama aşağıdaki nail art'lar bana fazlasıyla ilham oldular.



Yılbaşı ağacı zaten 31 Aralıkların olmazsa olmazı. Bir yılbaşı ağacı da tırnaklarınızda olsun istemez misiniz?



Eğer yılbaşı demek parıltı demek diyorsanız üstteki iki adet uygulama tam sizlik. Gecenin parıltısı tırnaklarınızda olsun.


Ağacınızı süslerken kullandığınız ışıklardan tırnaklarınıza da koyun. Yılbaşının vazgeçilmezi kırmızı ve yeşil.


Kocaman bir partidesiniz ve konfetiler her yerde. Tırnaklarınız da bundan nasibini alsın istiyorsanız bu uygulama tam size göre.

Hangi nail art'ı yaparsanız yapın üzerine mutlaka bir top coat sürün, ojenizin tüm gece sürecek partinizde bozulmaması için.

Mutlu günler
ve 
Mutlu yıllar

29 Aralık 2013 Pazar

Bu Yıl

Pazar günleri yaptığım 'Bu Hafta' postları yerine bugüne özel 'Bu Yıl' postu yapayım istedim.

Yılbaşından önceki son pazar bugün. 2013 yılının son pazarı. Yeni bir yıl önümüzde. Bu yıl bir önceki yıldan belki daha iyi belki daha kötü geçti. Ama derler ya iyisiyle kötüsüyle diye. Bir yıl daha yaşadık, bir yıl daha yaşlandık işte.

Neler oldu bu yıl. Aklımda şunlar var:

Haziran ayında biricik köpeğim Sophie'mi kaybettim. Tatlımı hala çok özlüyorum. Sadece üç yıl geçirebilmiş olmamız beni bazen çok üzüyor. Kendisine yeterince vakit ayıramamıştım. Okulum bittikten sonraya ertelediğim şeyleri gerçekleştiremedim. Bitanecik seni çok seviyorum.

Mayıs sonu haziran başında Gezi olayları oldukça ilgi çekiciydi. O zaman da yorum yapmadım şimdi de yapmayı tercih etmiyorum. Ama Türkiye'nin unutmayacağı ve unutmaması da gereken olaylardır.


Temmuz ayında mezun oldum. Dört yıllık üniversite hayatım, on altı yıllık eğitim hayatım şimdilik sona erdi. Sonrasında neler olur bilemiyorum. Bunun daha yüksek lisansı da var.


Hala oldum :) Aralık ayımızın neşesi geldi. Nasıl tatlı bir heyecanmış. Nazarlar değmesin Can bebeğe. Maşallah. Doğmasını sabırsızlıkla bekledik. Şimdi de büyümesini bekliyoruz.
(Aynı gün cüzdanımın çalınmasını da nazar çıktı olarak adlandırdım.)


Mayıs ayında blog yazmaya başladım. Öyle sürekli yazamıyorum. Bazen üşeniyorum yarın yazarım diyorum. O yarınlar da genelde haftalar oluyor. Ama buraya yazdığım zamanlar çok hoşuma gidiyor. Umarım beni okuyan birileri vardır bir yerlerde.

Mutlu günler
ve
Mutlu yıllar

25 Aralık 2013 Çarşamba

Düğün Fotoğraflarını Kızıyla Tekrar Canlandıran Baba

Amacım kimseyi üzmek ya da ağlatmak değil. İnternette rastladığım bu haber herkes gibi tabii ki benim de içimi burktu. Sadece paylaşmak istedim.

Aşağıda paylaştığım şeye üzülerek bakmayın. Hastalığı düşünmeden sadece bir kocanın eşine olan sevgisi, bir kızın annesine olan sevgisi olan görün lütfen.

Kanser Olan Eşini Kaybettikten Sonra Düğün Fotoğraflarını Kızıyla Tekrar Canlandıran Baba
Ben Nunery, karısını akciğer kanserinden kaybettikten iki yıl sonra, küçük kızıyla birlikte yaşadıkları evden taşınmaya karar vermişler. Evdeki tüm eşyalar kaldırıldığı zaman Ben, evin eşiyle birlikte evlendikten hemen sonra taşındıkları halde yani bomboş olduğunu görünce kızıyla birlikte düğün fotoğraflarını tekrar canlandırmaya karar vermiş. Fotoğrafları çeken Melanie Pace aynı zamanda Ben'in eşi Ali'nin kızkardeşi. Düğün fotoğraflarını da kendisi çekmiş.








Fotoğraflar: Melanie Tracy Pace / Loft3 Photography
Kaynak
Mutlu günler

10 Aralık 2013 Salı

Ünlü Ayakkabılar

Söylemekten bıkmayacağım bir söz sanırım. Tam bir film manyağıyım! Çok seviyorum film izlemeyi. Fırsat buldukça eğer ki çok da yorgun değilsem her akşam en azından bir film izlemek isterim. Haftasonları kaç film izleyebileceğimden bahsetmiyorum bile.

Her filmin ana karakterinin bir karakteristik özelliği bulunuyor. Ya söylediği bir cümle ya da bir hareketi ya da kendine has bir kıyafeti. İşte birazdan göreceğiniz fotoğraflarda da bazı 'ünlü ayakkabılar'ı göreceksiniz.

Federico Mauro'nun ellerine sağlık. Diğer yazılarını gördükçe sayfasını biraz daha gezeceğim kesinleşti.

 Fotoğrafın altına bakmadan tahmin etmeye çalışın film karakterini. Bakalım kaç tanesini bileceksiniz.



James Bond
007

Dorothy Gale
(Wizard of Oz)

Audrey Hepburn

Vivian Ward
(Pretty Woman)

Lisbeth Salander 
(The Girl with the Dragon Tattoo)

Jack Sparrow
(Pirates of the Caribbean)

Marty McFly
(Back to the Future II)

Beatrix Kiddo
(Kill Bill)

Wonder Woman 

Clint Eastwood

Frankenstein

Forrest Gump

Carrie Bradshow
(Sex & the City)

Cinderella

Amelie Poulain
(Le Fabuleux Destin d'Amélie Poulain)

Alex DeLarge
(A Clockwork Orange)

Daha fazla ünlü ayakkabı görmek isterseniz sizi Federico Mauro'nun sayfasına alayım.

Mutlu günler

1 Aralık 2013 Pazar

Bu Hafta (4)

Family Guy'ın son bölümü beni fazlasıyla üzdü. Spoiler vermemek adına yazmak istemiyorum ama diziyi takip edenler bilir zaten neyden bahsettiğimi.

Bu miniminnacık ayakkabının hayranı oldum. Keşke minicik ayaklarım olsa da seni giyebilsem.

Bu oyuncağı gördükçe ağlayasım geliyor nedense. Tabii ki ağlamıyorum. O kadar tatlı o kadar masum o kadar saflıkla yapılmış ki. 

Bir hayvancığın mutluluğuyla mutlu olan insanlardanım. Ne kadar da mutlu.

Sanırım en güzel taytlardan birini buldum. Ama tabii ki sadece ekranda bakışabileceğiz. Bayıldım sana be canım.

Mutlu günler