20 Şubat 2014 Perşembe

Mor Ayakkabı

Aylar aylar öncesinden yazmıştım bir ayakkabı yazısı. Ne zamandır yazmıyorum, şimdi neden yazmayayım dedim. Ve bir diğer ayakkabı dosyamı açtım. Bu seferki tercihim tabii ki mordan yana oldu. Daha önceden bahsettim değil mi moru çok sevdiğimi. Hiç de belli etmiyorum değil mi :)


Mor için asaletin rengi derler. Bu yüzden midir nedir ben de çok severim bu rengi (Yazar burada asilim demek istiyor:). Lise döneminde bir takıntı haline geldi ne yazık ki, ufak tefek demeden her şeyimi mor almaya başladım. Gotik damgası yemek de hoşuma gitmedi açıkçası. Mor dediğin gotiklikten değil asalettendir arkadaşlarım. Keşke o zaman bilebilseydiniz.


Çok da pişman değilim mora takıntılı olduğum için. Çünkü o zamanlar severek kullandığım her şeyi hala daha kullanıyorum. Yine mor kıyafetlerimi giyiyor, yine mor kalemimi kullanıyorum. Alışverişe gittiğimde yine alışkanlıktan elim gidiyor mor parçaya. 


Ama gelin görün ki kıyafette ve diğer her şeyde mora bu kadar düşkünken ayakkabıda hiç tercih etmemişim onu farkettim. Her şeyle kolayca kombinleyemem diye düşündüğümden olmuş olacak. Elimde sadece bir tane mor Converse ve bir adet de babet var.


İşte görüp de hayran kaldığım ayakkabılardan sonra kendime gidip bir tane mor ayakkabı almazsam olmaz. En kısa zamanda bir tane tatlısından güzelinden bir mor ayakkabı beğenilecek ve alınacak.

Bir de şöyle düşünüyorum ki mor kesinlikle kendini en güzel kadife kumaşta belli ediyor. Kadifeye en çok o yakışıyor bence.

İlle de mor olsun bir de üstüne kadifeden olsun.

Mutlu günler

10 Şubat 2014 Pazartesi

Sevgililer Günü Oje Önerileri

14 Şubat geliyor yine. Hiç öyle derinlemesine girmeyeceğim konuya. Kutlayan kaç bin insan var. Aman ne kadar doğru yapıyorlar aman ne kadar da yanlış diye eleştirmek neden bana düşsün ki.

Biz de kutluyor muyuz; evet. Kutlamaktan da zevk alıyorum. Hediye almak için bahane bir gün aslında. Çünkü biz 14 Şubat, doğumgünleri dışında da birbirimize küçük de olsa hediyeler veren, yazılar yazan bir çiftiz. 

Yılbaşında yaptığım gibi Sevgililer Günü'nde de bir nail art yapayım dedim. Zaten bu günler dışında üşengeçliğim tuttuğundan hiçbir şey yapamıyorum. Nail art için bahane olsun 14 Şubat da.

Bana düşen görev size öneri sunmak ve sevgilinizle, eşinizle geçireceğiniz güzel bir gün dilemek...

En kolayı da bu sanki. Tek ihtiyacınız olan parıltılı bir kırmızı oje.
Dudak şekli yerine kalp de yapılabilir.

İki hamlede kalpleriniz hazır.

Kalplerden minik baloncuklar yapmak da fena fikir değil aslında. 
Bu biraz uğraştıracak gibi. Kesin üşenirim ben buna.

Aman ben hepsiyle tek tek uğraşamam diyorsanız bir tanecik tırnağınıza bir tanecik kalp kondursanız da olur.


Bu da severek takip ettiğim Kontesce'den. Kendisi harika bir nail art'çı. Sadece nail art üzerine değil blogu. Takip etmeyen varsa mutlaka takip etsin. 

Mutlu günler

2 Şubat 2014 Pazar

Bu Hafta (5)

Bir ay kadar oldu herhalde bu postu yapmayalı. Sanki çok sık post yapıyormuşum gibi :)

Bu hayvancığın tatlılığına bittim. Senin sevimliliğini yerim farecik. Tabii ki fareden hiç haz etmem. Fotoğraflarda kalsın tatlılığınız.

Bu fikre bayıldım. Ses dalgalarını somut hale getirmişler. Bu cümle 'I believe in you' da olur, 'I love you' da olur. Hatta çok güzel evlilik yıl dönümü hediyesi de olur.

En çok kullandığım uygulama haline geldi Snapchat. Arkadaşlarınızla karşılıklı fotoğraflaşma imkanı sağlıyor. Gelen fotoğrafları kaydedemiyorsunuz. Tabii ki karşı taraf ekran görüntüsü alabilir, o zaman da size uyarı geliyor. Fotoğrafın ne kadar süre gözükeceğine de siz karar veriyorsunuz. Video imkanı da var. En fazla 10 saniye gösterebiliyor. 

Alf'in dört sezonunu bitirdim. Nasıl sevindim nasıl sevindim ilk indirdiğimde. Bölümlerin bir kısmını da hatırladım. Tabii çocuktuk 90'larda. İşte bu tür şeyler hep mutluluk benim için.

Emma Watson'a bir kez daha hayran kaldım. Harry Potter'ın Hermione Granger'ı olarak tanıdık onu. O zamandan beri hayranlıkla takip ediyordum kendisini. Böyle pozlarını gördükçe hayranlığım daha da artıyor.

Mutlu günler

1 Şubat 2014 Cumartesi

Ojeleri Depolama

Kaç zaman oldu bir DIY yapmayalı. Eee hadi bakalım iş başına.

Eğer sizin de benim gibi oje bağımlılığınız varsa sizin de ojeleri depolama probleminiz vardır. Ufak ufak bir rafta beklerken bir bakmışsınız bütün rafı ele geçirmişler. Arkadakileri göremez olmuşsunuz, kullanılmamaya yüz tutmuşlardır. O zaman ne yapıyoruz, hepsini görebileceğimiz şekilde depoluyoruz.

Kendim için yapmaya başlıyorum birazdan. Bitmiş halini twitterdan paylaşırım.

Beni twitterdan takip etmek isterseniz. İşte buradayım: GeheimnisP


Mutlu günler